İnternet İstatistikleri Veritabanı, Koronavirüs’ün dijital dünya üzerindeki etkilerini derinlemesine ele alarak bu süreçte yaşananları ve yaşanabilecekleri değerlendirdi. Genel anlamda evde geçirilen zamanın büyük ölçüde artmış olması, online platformların daha önceki zamanlara oranla daha çok kullanıldığını ve kullanılacağını gösteriyor.
Sosyal Medya İletişiminin Artması Bekleniyor
Neredeyse tüm işyerlerinin evden çalışmaya başlaması, online platformların daha çok kullanılmasına sebep olmuş durumda. İnsanların günlük hayatta kurabildiği iletişimi devam ettirmesi için online olabilmek, yani daha fazla dijitalleşmek büyük önem taşıyor. Çeşitli işletmeler de sosyal medyada var olan iletişimlerini arttırmayı ve kişilerle olan iletişimlerini güçlendirmeyi tercih ediyor. Gündem hakkında bilgilendirici ve faydalı içeriklerle takipçilerle daha fazla iletişim kurulması beklenmekte. Global Web Index’in araştırmasına göre, her yaş aralığındaki sosyal medya kullanıcılarının kullanımı artmış; Z kuşağında %27, Milenyum kuşağında %30, X kuşağında %29 ve ‘boomer’larda %15 oranında artış görülüyor.
Sosyal medyada özellikle online kullanımın artmasıyla kısa sürede birçok trend çıkıyor. İşletmelerin bu trend akışını yakalaması ve takipçilerle etkileşim sağlaması hem empati kurabilmek hem de takipçilerin motivasyonunu ve moralini arttırmak için değerli. Evde sürekli zaman geçirmenin stresini atmaları için işletmelerin eğlenceli ve kullanıcılara fayda sağlayan içerikleri arttırdığı görülüyor. İletişime devam ederken iletişim tonunun da kitleyle aynı frekansta olması gerekir. Orijinal ve özgün içerikler iletişime çok büyük oranda katkı sağlıyor. Özellikle #evdekal ve #evdençalışma hashtag’leriyle kullanıcılarda daha fazla bilinç oluşturmaya yönelik içerikler çeşitli işletme ve profillerde sıkça paylaşılıyor.
Bunların yanı sıra, sosyal medya kullanımının artacağı öngörüsü üzerine, kullanıcılarla daha fazla etkileşim ve iletişim sağlamak adına ileriki dönemlerde sosyal medya reklamlarının artacağı tahmin ediliyor.
Sosyal medya kullanımının artacağı öngörüsü üzerine, kullanıcılarla daha fazla etkileşim ve iletişim sağlamak adına ileriki dönemlerde sosyal medya reklamlarının artacağı tahmin ediliyor.
Koronavirüsü SEO Açısından Neleri Değiştirdi?
İşletmelerin dijital ortamda görünür olabilmesi için SEO çalışmalarının da kritik olduğu net bir şekilde görünüyor. Pazarlama etkinlikleri iptal edilirken, çevrimiçi ortamda daha fazla kullanıcının ilgisini çekmek önemlidir. Web trafiğinin kalitesini ve miktarını artırmak için web sitesinin organik arama sıralamalarını kontrol etmek ve optimize etmek de bu açıdan kritik.
Bu süreçte haber siteleri marka ve trafik değeri kaybederken, finans, turizm siteleri de en çok etkilenen sektörler arasında yer aldı. Bu nedenle Koronavirüs salgını boyunca ekstra ve tutundurucu SEO stratejileri, öncelikle hedef trafik kaybını önlemek ve pozisyon almak olmalıdır.
Giyim sektöründe yer alan firmalar evde spor yaparken giyilebilecek elbiseler tarzında içerikler hazırlıyorken, pazaryerleri ise evde ailece vakit geçirilebilecek aktivite ve evlerdeki temel ihtiyaçları temassız bir şekilde teslim almaya yönelik hazırlıklar gerçekleştirmektedir.
Sağlık kuruluşları, Koronavirüs araştıran kurumlar veya ilaç şirketleri gibi topluma doğrudan destek sağlayan kuruluşlar pandemiye yönelik içerik hazırlamaya öncelik vermelidir.
Diğer taraftan ise doğrudan kamuya tıbbi veya sağlık desteği sağlamayan işletmeler (üçüncü taraf bloglar), doğru bilgiyi verecek olan sağlık kuruluşu kanallarının tıkanmasını önlemek için bu konu hakkında yazmaktan kaçınmalıdır.
Kısaca küresel pandemi süresi boyunca kayıpları önlemek için SEO stratejilerinizi tekrar gözden geçirerek kayıpların önüne geçmeniz ve var olan müşterilerinizi elinizde tutmanız öneriliyor.
Netflix’in Pazar Payını 2 Kat Büyütmesi Bekleniyor
NASDAQ raporuna göre Netflix’in yıllık küresel abone sayısı için, daha önceki tahminlere göre daha fazla artış bekleniyor. Özellikle ABD ve Kanada’da önceki tahminlere göre iki katından fazla artış bekleniyor
İnsanlar zamanlarını evde geçirmeye başladıkları için online platformları daha çok kullanıyor, Netflix de bu online platformlardan biri. Netflix benzeri diğer yayın platformlarının da bu durumdan nasıl etkileneceği merak edilirken onların da büyümeye gideceği tahmin ediliyor.
Örneğin Birleşmiş Milletler’e Disney Plus’ın gelmiş olmasıyla da Disney’in epey kullanılacağını gösteriyor. Disney’in tüm aktiviteleri iptal olmuş olsa da, yayın servisinin hizmete giriş zamanı sebebiyle bundan faydalanma ihtimali yüksek.
Çinli Tüketicilerin %50'si ve İtalyan Tüketicilerin %31'i E-Ticareti Daha Sık Kullanıyor
Türkiye’de de E-Ticaret Kullanımında Artış Söz Konusu
Pazar araştırması şirketi Ipsos MORI’nin araştırmasında, salgından en çok etkilenmiş olan Çin ve İtalya’da bulunan katılımcılar günlük hayatlarının nasıl değiştiğini, bu konudaki fikirlerini ve tepkilerini paylaştı.
Sosyal mesafe sebebiyle market ve mağazalara gidilmemesi, e-ticaretin yollarını açmış oldu. Ipsos MORI’ye göre Çinlilerin %50’si ve İtalyanların %31’i, normal zamanda mağazaya veya markete giderek satın aldıkları ürünleri online alışveriş mağazalarından almaya başladıklarını ve bunu daha sık yaptıklarını ifade ediyor. Aynı zamanda Vietnam, Hindistan ve Rusya’da da e-ticarete büyük oranda geçiş yapıldığı görülüyor – üç ülke için sırasıyla %57, %55 ve %27’lik bir atış söz konusu.
Türkiye’de 10 Mart’ta başlayan #evdekalturkiye kampanyası ve birçok firmanın evden çalışma modeline geçmesi ile e-ticaret ziyaretçi sayısı 16 Mart Pazartesi günü en yüksek seviyeye ulaştı.
Market Uygulamaları ABD’de Günlük İndirmelerde Rekora Koşuyor
Dijital uygulama şirketi Apptopia’nın verilerine göre, ABD’deki market uygulamaları için Mart ayı günlük indirme sayısı rekor seviyeye ulaştı.
Salgının ABD’de de etkili bir hal almaya başlamasıyla her gün daha fazla tüketicinin online market siparişi verdikleri görülüyor. Mart’ın 15’inde ortalama market uygulaması indirme sayısı rekor düzeye ulaştı. Instacart, %218’lik bir artış gördü ve Mart ayının ilk haftasında toplam satış büyümesinin bir önceki haftaya göre on kat arttığını ifade etti.
Genel olarak insanların temassız alışveriş yapmayı tercih etmeye başlaması, çoğu markanın uygulamasının indirilmesinin büyük sebeplerinden biri.
Bu trendin giderek artacağı ve uygulamaların daha çok indirilip yeni rekorlara ulaşacağı öngörülüyor.
Özetle
Sosyal izolasyonun pazarlama, e-ticaret ve reklamcılık üzerinde büyük bir etkisi bulunuyor. Fiziksel iletişimin pek mümkün olmadığı bu dönemde online olmak ve iletişimi devam ettirmenin yanı sıra kullanıcılara fayda sağlamak da ciddi bir önem taşıyor. Çoğu işlemin temassız ve online olmaya başlamasıyla e-ticaret uygulamalarının indirilme oranı, sosyal medya kullanımı ve çeşitli online platformların kullanımı büyük oranda artmakta.
